Hafta içinde eşimin diş sorunlarını gidermek için diş hekimi bir dostumuzun kliniğine gittik. Eşim koltukta çile çekerken ben de bekleme odasında telefonumdan e-postalarımı kontrol ediyordum. Birden kulağıma bir "kurtardık" sözcüğü takıldı. Hemen dikkat kesildim. Alfabenin ilk harfi olan kanal değildi ama fark etmez diyeceğiniz haber kanallarından biri açıktı televizyonda.
Konuşan yeni Maliye Bakanımızdı.
Hani gözlerimdeki ışıltıya bakın demişti ya!
Hani "Yerimde duramıyorum döviz düşüşünü gördüğümde kıpır kıpır oldum. Arkadaşlara sordum biz bir şey yaptık mı? … Lan nasıl? Harika… 20 Aralık büyük bir geceydi. Muhteşem bir şey oldu." diye devlet adamına yakışan muhteşem bir açıklama yapmıştı ya…(1)
Hani "20 Aralık gecesi araştırılsın, oradaki oyunlar ortaya çıksın." diyen muhalefet önergesinin reddedilmesine hiç ses çıkarmamıştı ya… ("Bu arada iç sesimin önergeyi reddeden partilerin adını yazsana!" teklifini de ben reddettim.)
Neyse " Hani" ile başlayıp devamını getireceğim cümleler çok ama bu kadarı yeter; anlayan anlamıştır zaten.
İşte o bakanımız, Sayın Nureddin Nebati, "Faiz ve kur odağında sığ bir alanın içinde sıkışan Türkiye ekonomisini kurtardık elhamdülillah" dedi.(2)
Neyi kurtarmış, nasıl kurtarmış, nerede kurtarmış gibi somut sorulara, hiçbir arama motorunda cevap bulamayınca dondum kaldım. Cümleden kendim de bir türlü çıkarım yapamadım. Daha doğrusu çıkarım yaptım da yazamadım.
Aklıma gelenleri yazsam maazallah görevinden affını istemek zorunda kalır. Zaten geleli ne kadar oldu ki…
Görevden affını isteme riskini ortadan kaldırmak için "Bu söz, ''Benden önceki bakanlar ve o bakanları atayan devlet yöneticileri zamanında bu memleketin ekonomisi batmıştı. Biz kurtardık." anlamına gelir diye bu çıkarımı yazmayacağım.
"Yok canım, bundan önce ülkenin ekonomisi batmamıştı. Kurtarılacak bir durumu yoktu." desem, hem bu cümle benim içime sinmez hem de Sayın Bakan''a "Sizin söyledikleriniz gerçek değil." demek anlamına gelir ki ben bu duruma düşmek istemem.
Sizin anlayacağınız tam da "aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık" durumu…
Ben bunları düşünürken bir cümlesini daha duydum. Ağzım açık kaldı: "Bu ülkede genç olmak, iş kadını olmak o kadar tatlı ki, o kadar güzel ki..." dedi. Bir an Sayın Bakan başka bir ülkede mi bakanlık yapıyor acaba diye düşündüm. Sayın Bakan''ın göreve başladığı aralıkta bir önceki aya göre kurulan şirket sayısı yüzde 4,1 azalırken, kapanan şirket sayısı yüzde 145,8 artış gösterdi. Bu istatistiğin neresi Sayın Bakan''a "o kadar tatlı ki" dedirtiyor bilemiyorum.(3) Bu arada bir de Sayın Bakan''ın " Bürokrasiyi alaşağı ederiz, arkamızda Cumhurbaşkanımız var rahat olun." cümlesine rastladım. "Allah''ım, aklıma mukayyet ol!" diye dua ettim. Başka bir şey aklıma gelmedi.
Diş kliniğinden eve gelirken yol boyunca Sayın Bakan''ın söylediklerini sindirmeye çalıştım. Kafam karıştı ama bana bir faydası oldu. Yol çabuk bitti.
Eve geldim. Haber saati gelince rahatlamak için alfabenin ilk harfi olan kanalı açtım. Yine Sayın Bakan: "Türk lirası şu anda en zayıf durumda!"(4) demez mi? Hani ekonomi kurtulmuştu?
Ben güya rahatlayacaktım. Kafam iyice karıştı. Tam kanalı değiştirecektim, Sayın Nebati''den bir vecize daha ama bu defaki çok tanıdık. Söylemeyen bir tek o kalmıştı:
"Bayrak yere inmeyecek, ezan susmayacak. Bırakın onlar kafalarını duvara vursunlar!"(5)
(1) https://www.youtube.com/watch?v=0XclETKy1N4
(2) https://www.youtube.com/watch?v=pAwsB4tuSxY
(3) https://www.sonhaberler.com/2021-yilinda-kurulan-ve-kapanan-sirket-sayisi-aciklandi-haber-msclkid5497f273aa1311ecb812a93fd06dc98e
(4) https://www.youtube.com/shorts/esk-TyN2IVE
(5) https://www.youtube.com/watch?v=279p3lIxMXQ&msclkid=6f188756aa1511ecae724d119c8436f2
