Ali Aydın / Günboyu
2023 yılına yatırımcısının yüzünü güldürerek başlayan altın, yaşadığı hızlı yükselişin ardından kabus gibi bir şubat ayı geçirmiş ve bütün getirisini sıfırlamıştı.
Tarih boyunca yatırım araçları arasında ''güvenli liman'' olarak bilinen altına yönelik beklentiler giderek azalırken, ABD''de yaşanan bankacılık krizi ve Silikon Vadisi Bankası''nın iflas etmesiyle birlikte birçok kurumun ''kriz'' haberleri ile sarsılması, yatırımcının yüzünü yeniden altına çevirmesine yol açtı
Kapalıçarşı''nın nabzını tutan ve altın alanında Türkiye''nin en yetkin isimlerinden biri olan ekonomist İslam Memiş, yaşanan gelişmeleri oldukça önceden isabetli yorumlar ile yakalarken, yakın gelecekte yaşanacak yeni gelişmeler için de kritik iddialarda bulundu. Özellikle ABD Merkez Bankası (Fed) tarafından gelecek yeni haberlerin ve Türkiye''de dolar/TL paritesinde gerçekleşmesi muhtemel sıçramanın ardından altın fiyatlarında benzeri görülmemiş bir yükselişin an meselesi olduğunu vurgulayan Memiş, yatırımcılara şu tavsiyelerde bulundu:
"ALTINDA GEÇMİŞ YÜKSELİŞLER FRAGMANDI! ASIL SIÇRAMA ŞİMDİ BAŞLIYOR"
"ABD''de gelen son veriler, ekonominin başarılı bir şekilde soğutulmaya başlandığına işaret ediyor. FED tarafından istenilen rakamlardan daha olumlu bir geri dönüş geldiğini söylemek mümkün. Bu nedenle piyasalarda son aylarda oluşmaya başlayan, mayıs ve haziran ayında 25 baz puanlık artış beklentisi, yerini yalnızca mayıs ayında gerçekleşecek bir artırıma bırakmış durumda.
Peki bu ne anlama geliyor? Küresel ölçekte altının değerini belirleyen iki önemli kriter mevcut. Birincisi, Fed tarafından yapılacak faiz artırım ya da indirim kararları. İkincisi ise tüm dünyayı etkileyecek ekonomik, sağlık, askeri krizler. Burada bahsettiğimiz parite elbette xauusd için geçerli. Çünkü gram ya da çeyrek altın, onsa bağımlı olduğu gibi aynı zamanda çarpanlardan birinin de dolar olması nedeniyle, dövizde yaşanacak hareketliliğe de endekslenmiş durumda. Ancak ons için tek kıstas noktası dolar olarak karşımıza çıkıyor.
Bankacılık krizi beklenildiği gibi bir domine etkisi yaratmadı ancak altında beklenen ''boğa sezonu'' için çok erken bir start verilmesine neden oldu. Ben "2023 altının yılı olacak" derken, bu kadar erken tarihli bir yükselişten bahsetmiyordum açıkcası. Peki yükseliş trendinin çok erken başlaması ne anlama geliyor? Bizim önceden belirlediğimiz zirvelerin aşılabileceği anlamına geliyor.
Ons, geçtiğimiz hafta içerisinde 2050 doları test etti. Burada bir direnç ile karşılaştı ve geri çekildi. Günler öncesinden yatırımcıları uyararak, teknir düzenleme yaşanacağını ve yeniden 2000 dolar bandının altına inileceğini söylemiştim. Hatta burada 1980 ve 1965 seviyelerini de direnç noktaları olarak işaretledim. Bugün itibariyle ons, 1969 dolara çekilerek, yeniden kendini 2000 seviyesinin üzerine fırlatmayı başardı.
Peki bu inişli çıkışlı grafik daha ne kadar devam edecek? Ben uzun süreceğini düşünmüyorum. Elbette yeni düşüşler yaşanacaktır, uzun süreli yükselişten kastım, kesintisiz bir yükseliş değil ancak altın bir düşecekse, iki ileri gidecek. Yıl sonu için 2350 dolar seviyesini aşmasını bekliyorum. Gram konusunda ise daha önceden 1500 TL seviyelerini işaret etmiştim. Bu tahmini yaparken, 14 Mayıs seçimlerinden sonra dolar/TL''nin 24-25 liralara gelebileceğini ve altının esas desteğini döviz kaynaklı alacağını düşünmüştüm.
DİP FİYATTAN ALIM YAPMAK İÇİN SON 2 GÜN!
Ancak emtia piyasalarındaki erken sıçrama, seçimlerin ardından yaşanacak muhtemel bir kur artışıyla birlikte gram ve çeyrek fiyatlarını ikili bir destekle yukarı taşıyacaktır. Bu nedenle benim beklentim yaz aylarında sert bir yükselişle gram için 1400-1500 liraların aşılacağı, yıl sonunda ise bu seviyelerin 1700-1800 TL olarak test edileceği yönünde.
Elbette her yükselişin ardından, yeni bir düşüş ihtimali bulunuyor. Burada, örneğin ons 2050 dolar seviyesine gelince çıkan yatırımcılar, gün içerisinde yaşanan düşüşün ardından "İyi ki erkenden kurtulmuşuz" diye sevinebiliyorlar ancak unutmamak lazım, bu tür minik düşüşleri çok daha sert çıkışlar takip edecek. Dolayısıyla her aşağı yönlü kırılmada satış yapmak, özellikle ''güvenli liman'' olan altın konusunda paniğe kapılmak çok yersiz bir durum.
Her zaman söylüyorum, panik satışı yapmanın tarih boyunca uzun süreli kazanç getirdiği örnek bulunmamakta. Şu an için emtialar hususunda "zirve fiyat" tabiri kullanılıyor. Ben hala dip seviye olduğunu düşünüyorum. Özellikle 2000 bandının altında alım yapmak için de son haftada bulunduğumuz kanaatindeyim. Cuma kapanış seansına kadar ya da pazartesi açılış ile birlikte xauusd için 2 bin dolar altı belki de tarih boyunca bir daha görülmeyecek bir olay olarak kayıtlara geçecek.
Bu yüzden tüm ihtimaller haftalar içerisinde yeni bir sıçramaya işaret ediyor. Esas sert yükseliş içinse yaz aylarını beklemek gerek. Piyasalar Fed tarafından yeni bir faiz artırımının gelmeyeceğine tamamen ikna olduğunda, bu hareketlilikten en yüksek payı altın alacaktır. Türkiye piyasaları için konuşursak, gram ve çeyrek fiyatlandırmasında seçim sonrasında yukarı doğru bir hareket yaşanması muhtemel. Bu tahminim, sandıktan çıkacak sonuca göre değişiklik göstermeyecek. Şu anda reel sektörde dolar kurunun 24-25 TL''lere vardırı belirtiliyor.
Kapalıçarşı''da 20 TL''nin üzerine çıktı, bankalar Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası''nın (TCMB) talimatı gereği neredeyse 19.95 seviyesinin altında satış yapamıyor. Hal böyleyken, tabelada yazan rakamın da bir önemi kalmıyor. Mevcut tablo, ülkede ''ikili kur'' yaşanabileceğine yönelik tehditleri ciddi anlamda masaya yatırmamız gerektiğini söylüyor.
ALTINA SAPLANIP KALMAK MANTIKLI DEĞİL
Yatırım miktarınız ne olursa olsun, tüm yumurtaları tek bir sepete koymanın mantığı yok. Evet, altın getiri sağlayacaktır ancak başka seçenekler de her zaman mevcut. Emtialardan vazgeçmek istemeyenler için, bir miktar gümüşe yatırım yapılması da oldukça akla yatkın geliyor. Son 2 yılda değerini yüzde 650-700 oranında artıran bir maden ve yeni yükselişler yaşamaması için hiçbir geçerli sebep yok.
Yabancı para birimlerine yönelmek isteyenler içinse Euro oldukça cazip görünüyor. Avrupa Merkez Bankası, bilindiği gibi Fed''in oldukça sonrasında faiz artırım hamlelerine başladı ve yapılan açıklamalar, bir süre daha ''sıkı para politikası'' takip edileceği yönünde. Bu nedenle, Fed faizleri yıl sonuna kadar sabit bırakırken ve dünya genelinde dolar endeksinin gerilemesi beklenirken, Avrupa tarafından değerli bir Euro politikasının izlenecek olması, Euro/dolar paritesini şu anda bulunduğu 1.10 seviyesinden 1.20''lere atma fırsatı doğuruyor.
