Merkez Bankası 5 gün sonra açıklayacak! Doların kaderini değiştirecek karar...

Merkez Bankası 5 gün sonra açıklayacak! Doların kaderini değiştirecek karar...

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 14 Mayıs'ta yapılacak seçimlerden önce son kez 27 Nisan'da yapılacak Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında faiz kararını belirleyecek. Seçimlerin kazanılması halinde mevcut hükümetin gelecek ekonomi politikalarına yönelik bir mesaj içermesi beklenen kararın, aynı zamanda dolar kurunda yeni bir tetiklemenin yaşanmasına da neden olabileceği düşünülmekte.

Umut Can Halavart / Günboyu 

14 Mayıs''a haftalar kala, Türkiye''deki tek gündem maddesi seçim haline gelmiş durumda. Hayat pahalılığı, artan işsizlik ve enflasyon gibi birçok ekonomik gösterge sonucunda seçimlerden sonra ekonomiyi nelerin beklediği tartışılırken, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan''ın açıklamaları ile piyasalar yeni bir soğuk duş yaşadı. 

ERDOĞAN EKONOMİSTLERİ ''TERS KÖŞE'' BIRAKTI

Bir süredir AKP yetkilileri başta olmak üzere, çok sayıda kişi tarafından dillendirilen "Seçimleri Erdoğan kazansa bile ekonomi politikalarında değişikliğe gidilecek" iddiasının aksine, Erdoğan tarafından yapılan açıklamalarda faiz artırımının ihtimal dahilinde olmadığı ve mevcut "Faiz Sebep Enflasyon Sonuçtur" teorisinin devam ettirileceği açıkça ilan edilirken, sandıktan çıkacak sonuca göre Türkiye ekonomisini bekleyen muhtemel 2 senaryo da iyice açıklığa kavuşmuş gözükmekte. 

Dünyanın en ünlü haber ajansları arasında yer alan Reuters''a konuşan bazı AKP''li isimler, geçtiğimiz aylarda AKP hükümetinin seçimleri kazanması halinde, ilk dönemki iktisat politikalarına yöneleceğini iddia etmişti. Bu haberlerin ardından Erdoğan''ın AKP Genel Merkezi''ne eski Ekonomi ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek''i davet etmesi ise yabancı piyasalara bir göz kırpma olarak yorumlanırken, Reuters''da yer alan iddiaları güçlendirdi. 

Buna karşın Erdoğan''ın bu hafta içi yaptığı açıklamalar, ekonomide rota değişikliğinin ihtimal dahilince olmadığını gözler önüne serdi. ABD Merkez Bankası (Fed) ve Avrupa Merkez Bankası başta olmak üzere dünyada takip edilen sıkı para politikaları ve faiz artırma eğilimine örnek veren Erdoğan, "ABD''de, Avrupa''da faiz artabilir ancak ben bu ülkenin başında olduğum sürece, Türkiye''de faiz artmayacak" ifadelerini kullanırken, hem faizleri düşük tutacaklarını hem de enflasyonu aşağı çekeceklerini iddia etti. 

Yıllardır birçok ekonomist, böyle bir senaryonun mümkün olmadığını dile getirmesine karşın, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), para politikası kararlarında AKP''nin güdümünden ayrılmayarak, yüksek enflasyona rağmen faiz indirimine yönelmeye devam ediyor. Dolar/TL paritesinin Kapalıçarşı''da 20 TL''nin üzerine çıkması, TCMB tarafından bankalara gönderilen yazı ile dolar satış işlemlerindeki kur makasının yukarı doğru çekilmesinin talep edilmesi, ülke içerisinde döviz konusunda yaşanan arz sıkıntısını gözler önüne sererken, çok sayıda iktisatçı, mevcut politikaların sürdürülmesi halinde seçimlerin ardından Türkiye''nin kaçınılmaz bir ''kur krizi'' ile karşı karşıya kalacağını iddia etmekte. 

FAİZ KARARININ SABİT TUTULMASI BEKLENİYOR

Türkiye''de her türlü döviz talebi oluşturacak gelişmelere karşı Merkez Bankası tarafından sert bir ''tedbir politikası'' uygulanırken, özellikle seçimlere haftalar kala gün aşırı döviz işlemlerini kısıtlayacak yeni kararlar yürülüğe konulmakta. 

Bireysel müşterilere yönelik döviz alım-satım işlemlerinde uygulanan ve halihazırda fahiş bir makas aralığı bulunan kur, bankalara gönderilen yazı işe 19.90-20.00 TL bandına çekilirken, bir başka deyişle Türkiye''de döviz satışı yapma yetkisine sahip kurumların vatandaşlara uygun fiyattan döviz satışının önüne geçilmiş oldu. 

Kısıtlamalar yalnızca bununla sınırlı kalmadı. TCMB, bankaların müşteri taleplerini karşılamak için serbest piyasalardan döviz talep edebilecekleri saatleri de 13.00 öncesi ile sınırlayarak, günün büyük bir bölümünde döviz alımının önünü kapatarak, ortaya çıkacak talep miktarını düşürmeyi hedefledi. Dolar başta olmak üzere yabancı para birimlerine yönelik tüm işlemlerde adeta ensesinde boza pişirilen bankalar ve özel şirketler, seçimlerin ardından yaz aylarında yaşanması muhtemel yeni bir ''kur şoku'' için stres testi yapmaya başlarken, yıllık yüzde 30''a varan oranlar ile müşterilerden döviz toplanmaya başlandı.

Bu gelişmelerin yanı sıra, Türkiye''de spot piyasaların merkezi olarak kabul edilen Kapalıçarşı''da, özel şirketler ve bankalar arasında adeta bir ''döviz toplama'' yarışı yaşanıyor. Çarşı içerisinde dolaşımda olan tüm dolarlar, piyasa şartlarının üzerinde bir kur hakim olmasına karşın bankalar ve şirketler tarafından stoklanırken, bir yandan da özel bankaların mesailerinin büyük bir bölümü, TCMB tarafından belirlenen TL mevduat hedeflerini yakalamaya yönelik çalışmalar ile geçmekte.

AKP hükümetinin ekonomi piyasalarına yönelik bir maşa olarak kullandığı gerekçesi ile eleştirilen Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası''nın, tüm bu ekonomik verilere karşın, 27 Nisan''da yapacağı toplantıdan herhangi bir faiz artırım kararı ile çıkmayacağına kesin gözüyle bakılmakta. Seçimlere haftalar kala, dolar/TL paritesinin daha da yukarı fırlamasını istemeyen hükümet, iddialara göre bu ay, geçen ay olduğu gibi faizleri sabit bırakma yönünde bir adım atacak. 

Geçtiğimiz ay yapılan toplantının ardından Para Politikası Kurulu’nun karara ilişkin açıklamasında, “Kurul, yaşanan felaketin etkilerinin en düşük seviyelere indirilmesi ve gerekli dönüşümün desteklenmesi amacıyla uygun finansal koşulların oluşmasını önceliklendirecektir” denilmişti.

 

İlgili Haberler