Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Ercan Çalışkan

Ercan Çalışkan

İÇ SESİM

İstemeden…

Bilgisayarın başına oturdum. Haftalık yazım için ilk tuşa basmaya hazırlanıyordum ki telefonum çaldı. Arayan Emekli Öğretmen''di. Şaşırdım. "Herhalde ne yazacağımı bilmeden yine ortalığı karıştıracak, keyfimi kaçıracak bir şey söyleyemez." diye düşündüm. Telefonu tereddüt etmeden açtım ve yaptığı ortaya çaktım voleyi:

"Hadi bakalım, kolaysa yazdıklarıma bir eleştiri getir. Var mı sende o yetenek?"

Mübarek hiç bozulmadı, hemen cevabı verdi, böylece başladı muhabbetimiz.

"Rica ederim Köşe Yazarı, ben bile bile senin işine çomak sokar mıyım, pişmiş aşına su katar mıyım? Şimdiye kadar böyle bir şey yaptıysam özür dilerim."

"Demek bugüne kadar neredeyse her hafta işlerime istemeden çomak soktun, istemeden pişmiş aşlarıma su kattın, öyle mi?"

"Evet! Baksana bugün yazıya başlamadan aradım."

Tam inanacaktım, bu son cümle beni uyandırdı. Bu cümleden bir "iç ses" kokusu alıyorum. Yaptıkları tek tek gözümün önünden geçti. "Dur, biraz daha sorgulayayım." dedim kendi kendime ve sohbete devam ettim.

"Peki, söyle bakalım niye aradın beni?"

"Yöneticilik yeteneğini ölçmek için aradım."

"Bunun altından bir iş mi çıkacak?"

"Yok ya! Çok basit birkaç sorum olacak."

"Sor bakalım!"

"Sayın Köşe Yazarı, sen çooooook büyük bir şirketin en üst yöneticisi olsan,

1.            Ekonomi politikalarınızı belirleyen kurula ekonomi ile ilgili hiçbir birikimi olmayan, hatta üniversitedeki eğitimi soru işaretli olan birini danışman olarak işe alır mısın?

2.            Aynı kurulda birden çok kişinin kısa sürede çok artan servetlerini "Helal be!" diyerek izler misin?

3.            Bütün sermayelerinizi kontrol eden kurumun başına, daha önce çok zararlı olduğunu ilan ettiğin bir başka kurumun en üst yöneticisini getirir misin?

4.            Sana çok yakın yönetim kurulu üyelerinden birinin biriyle çok yakın kan bağı olmasını, yukarıdakileri işe almış olsan onlarla sıkı fıkı görüşmesini doğal karşılar mısın?

5.            Yukarıdaki maddelerde yer alanların yasa dışı işleri herkesçe bilinen insanlarla iletişimini normal görür müsün?

"Emekli Öğretmen, yine ortalığı karıştırma peşindesin gibi geliyor bana. Hadi sen buradan kaybol! Çok işim var. Daha yazıma başlamadım bile. Git biraz çalış!"

Emekli Öğretmen -bana göre- mahcup bir sesle:

"Tamam, tamam! Gidiyorum ama e-postana bakmayı ihmal etme lütfen!" dedi ve gitti.

"Dur!" dedim kendi kendime, "şu e-postaya bir bakayım."

                                                                              ***

İyi günler Köşe Yazarı,

Az önce iç sesinle bir kahve içtik. Biraz da sohbet ettik. İç sesin, bu hafta…

Ya Cumhurbaşkanı''mızın Sayın Eşi''nin "Mesela kauai kuşunun nesli tükenen son erkek kuşun, dişisine seslenişi cevapsız kalmıştı. Gerçekten çok üzülmüştüm." dediği o güzel konuşmasını vererek hayvan sevgisi konusunu işleyeceğini

Ya da Sayın Cumhurbaşkanı''mızın cuma çıkışında "Şu anda vatandaş su paraları konusunda ciddi sıkıntılar içerisinde mi? İçerisinde. Ücretlerde, otobüs ücretlerinde vesaire sıkıntı içinde mi? İçinde…" sözleriyle halkımızı nasıl düşündüğünü anlatarak elektrik, benzin, mazot, sigorta zamlarını yapanlara ders vermeyi düşündüğünü ağzından kaçırdı.

Müthişsin valla! Ben olsam, şu önemsiz konulardan birini seçerdim:

1.            Yükseköğretimine ise Bursa Uludağ Üniversitesi Kamu Yönetimi bölümünde başlayan, yurt dışında bir üniversite bitirdiği söylenen, daha önce adı meşhur kaçak Sezgin Baran Korkmaz''la anılan, onun arabasını kullandığını "Ne var bunda?" diyerek doğal gören, son olarak hakkında rüşvet iddiaları çıkan Ekonomi Politikalar Kurulu üyesi Korkmaz Karaca''nın istifasını yazardım.

2.            ''Demir Yumruk'' operasyonunda tutuklanan Hüseyin Eryılmaz''la Ankara''da bir AVM''de buluşup devletten çaldıklarını bölüştükleri ve bir iş kadınından rüşvet istediği iddia edilen Cumhurbaşkanı Danışmanı Serkan Taranoğlu''nun Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından görevden alındığı haberini araştırırdım.

3.            Neredeyse önünden geçenin tutuklandığı Bank Asya''da yıllarca çalışıp Genel Müdür Yardımcılığı görevine kadar yükselen, hakkında hiçbir işlem yapılmayan, sonra Halkbank Genel Müdürü olan, sonra da SPK başkanlığına getirilen, bunların ötesinde halka arzlarda suistimallere karıştığı iddia edilen Ali Fuat Taşkesenlioğlu''nu yazardım.

4.            Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) eski Başkanı Ali Fuat Taşkesenlioğlu, kardeşi ve Erzurum Milletvekili Zehra Taşkesenlioğlu ve çevresindekilerle ilişkileri hakkında yazılan haberleri didik didik ederdim.

5.            Yukarıda adı geçenlerin ve daha pek çoğunun yasa dışı işleri olanlarla olan iletişimleri ve etkileşimleri ile ilgili araştırmalar yapardım.

Haydaaa! Sonuna bir veda sözcüğü bile yazmamış. Bu e-posta bana bir suikast değil mi şimdi?

Yazdı yazdı, kafamı karıştırdı.

En iyisi ben, "Beka, Suriyeli kardeşlerimiz, 6''lı masanın başka ayağı var, köyde doğal ortamda çalışıyorum, tatili başkaları yapsın, yeni doğal gaz keşfi" gibi hakiki gündemlere dalıp gözden kaybolayım. Bu arada iç sesimi bulup haddini bildireyim.

 

 

 

 

Yazarın Diğer Yazıları