Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Ercan Çalışkan

Ercan Çalışkan

İÇ SESİM

İstikrarlı, muhteşem dış politikamız

Geçen hafta bir itirafta bulunmuştum. Artık alfabenin ilk harfi olan haber kanalını izlemiyorum çünkü ne zaman oradan bir bilgi aktarsam Emekli Öğretmen birçok kaynakla aktardığım haberlere karşı çıkıyordu. Bu defa ben Google''a dalıyordum, ne çare yazdıklarımı destekleyen bir kaynak bulamıyordum.

Yeni bir yöntem buldum diye hava atmaya kalkmıştım. Meğer Z kuşağı çoktan o yöntemi kullanıyormuş.

Özeti şu: Artık haberleri sosyal medyadaki haber kanallarından izliyorum.

                                                                                              *

Bu hafta da acaba neler var, diye haber kanalları arasında gezinirken telefonum çaldı. Arayan Emekli Öğretmen… Bakın size aktarayım da neler çektiğime bir kere daha şahit olun:

- Geçen hafta şom ağzını açmasaydın, pardon şom kalemini oynatmasaydın olmaz mıydı?

- Yine ne yapmışım?

- Orada yazdın ya! "Sayın Cumhurbaşkanı''mız  Erdoğan, ''Açık konuşuyorum, açık konuşmayı severim. Varsın gidiyorlarsa gitsinler.'' dedi. "Allah Allah" Kimi kovuyor acaba? İnşallah Suriyelilerdir!" diye...

? Ne var bunda?

? Bak o da bugün ne dedi: "Bu güzel ülkemizde ana muhalefetin başındaki ve yanındakiler ''seçimi kazandığımızda mültecileri ülkelerine göndereceğiz'' diyorlar. Biz göndermeyeceğiz."(1)

Emekli Öğretmen böyle deyip kapattı telefonu. Dondum kaldım. "Şimdi Cumhurbaşkanı''mızın bu söyledikleriyle benim ne alakam var?" diye kafa yordum. Bir şey bulamadım. Herhalde Sayın Cumhurbaşkanı''mız, bana "Hiç boşuna ümitlenme, Suriyeliler burada kalıcı!" demek için o konuşmayı yapmamıştır. "Allah Allah! Bu Emekli Öğretmeni arayıp ona ne diyerek fırça atsam ki?" diye düşünürken iç sesim kafasını uzattı.

- Boş ver, kafanı yorma bu işlere!

(Şimdi durduk yerde bir de onunla çene yarıştır.)

- Ne demek istiyorsun şimdi sen? Söylenenlerin altında mı kalayım yani?

- Ben öyle mi dedim sana? Kafana takıp da kendini boşa üzme, demek istedim. Sayın Cumhurbaşkanımız bu konuda çok konuştu. İstersen arşivi bir tara. Konuştuklarının seninle ilgisi yok.

Bak şimdi ya! Ben bu iç sesimi bir şey yerine koymuyorum, tersleyip duruyorum. O benim için ne güzel şeyler söylüyor. Canım benim… Şimdi arşive bir göz atayım, bakalım neler çıkacak?

                                                                                              *

İşte bulduklarım (2):

Tarih: 6 0cak 2017

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Şanlıurfa''da düzenlenen bir toplu açılış töreninde yaptığı konuşmada, "Bu gelen Suriyeli, Iraklı, kamplarda, kampların dışında...Bunlar içerisinde şu anda İçişleri Bakanlığımız bir çalışma yürütüyor ve bu çalışmayla bunların bir kısmını bütün incelemeler yapıldıktan sonra vatandaşlığımıza da alacağız"

Tarih: 3 Şubat 2018

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Türkiye''de yaşayan yaklaşık 3,5 milyon Suriyeli için hayata geçirilecek yeni projeyi milletvekilleriyle yaptığı basına kapalı toplantıda açıkladı. "Türkiye''de yaşayan yaklaşık 3,5 milyon Suriyeli için kalıcı konutlar yapılacak. Suriyeli vatandaşları kalıcı konutlara yerleştireceğiz. Artık evlerde yaşayacaklar."

Ve sadece beş gün sonra…

Tarih: 8 şubat 2018

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan muhtarlarla Saray''daki 45. buluşmasında konuştu. Erdoğan, Suriyeli mülteciler için; "3,5 milyonu herhalde burada ilanihaye saklayacak halimiz yok. Onlar da zaten bunu istiyor." ifadelerini kullandı.

                                                                                              *

Bunları okuduktan sonra iyice kafam karıştı. Bu iç sesim zaten benim rahat edeceğim bir öneri getirmez ki... Şimdi Sayın Cumhurbaşkanımızın ne düşündüğünü bul bulabilirsen. Papatya falı mı açsam ki? Gönderecek, göndermeyecek, ev yapacak, gönderecek, göndermeyecek…

Böyle düşünürken iç sesim bir de mesaj atmış. Bak ne buldum, diyor. 1989''da Refah Partisi Erzincan İl Kongresi''nde Erdoğan, Bulgaristan''dan gelecek 300 bin göçmen için Turgut Özal''a tepki göstermiş: "Ne dedi Bulgaristan''a, ''Gelin.'' dedi. Ne kadar varsa gelin. İsterse Todor Jivkov da (Bulgaristan Komünist Dönemi Son Devlet Başkanı) gelsin. Gelin, diyorsun ama bak Ahmet, Mehmet asgari ücrete talim. Ülke insanı aç. Kadınını satıyor, kızını satıyor, çalıştırıyor. Sen buna çözüm bulamamışken gelin, diyorsun."(3)

Eee! Zamanında bunlara karşı çıktın, o zaman Suriyelileri niye aldın? "Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu!" demezler mi insana?

                                                                                              *

Size bir şey diyeyim mi dostlar? Ben bu işten bir şey anlamadım. İyisi mi ben yeni haber dinleme yöntemimden vazgeçip alfabenin ilk harfi olan haber kanalının arşivinden "istikrarlı, muhteşem dış politikamız" konulu bir haber arayayım.

Bulunca da mutlu mutlu okuyayım.

 (1)         https://www.dunya.com/gundem/erdogan-multecileri-ulkelerine-gondermeyecegiz-haberi-652028

(2)          https://www.cumhuriyet.com.tr/haber/hangi-erdogan-ilanihaye-saklayacak-halimiz-yok-diyen-erdogan-vatandaslik-sozu-vermisti

(3)          https://www.yenicaggazetesi.com.tr/arsiv-unutmaz-suriyelileri-gondermeyecegiz-diyen-erdogan-bulgaristandan-gelen-turkler-icin-bakin-ne-demis

Yazarın Diğer Yazıları