Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Ercan Çalışkan

Ercan Çalışkan

İÇ SESİM

Köylülerimiz ne yapsın?

2 Ocak'ta İstanbul Ticaret Odası (İTO) tarafından yapılan açıklamada şöyle denildi: İstanbul'da ocak ayında perakende fiyatlar aylık % 13,78, yıllık % 50,91 arttı. Böylece ocak ayındaki yıllık enflasyon, 2002 yılından bu yana görülen en yüksek seviyeyi görmüş oldu.

                Bu bir rekordu. Son 20 yılın rekoru…(1)

                3 Ocak'ta da TÜİK açıkladı enflasyonu. Tabii ki görünen köyün kılavuza ihtiyacı yoktu. Rekor onlar tarafından da tescillendi. %48,69 (2) Tabii ki bu tüketici enflasyonu. Üreticiyi TÜİK'ten bile duyunca dudağınız uçuklayacak: %93,53.

                TÜİK neresi biliyorsunuz değil mi? Hani şu geçen hafta başkanı değişen… Hani bir yıl içinde dördüncü başkanla tanışan… Son altı yılda da altı başkanın yönettiği istatistik kurumu.

                Eski TÜİK Başkanı Aydemir'in , "Toplumda yeni başkan verileri manipüle edip enflasyonu aşağı çekecek algısı oluşması TÜİK için çok kötü bir durum. 6 yılda 6 başkan değişirken ve hiçbir açıklama yapılmıyorsa zaten o zaman insanların 'Acaba burada verilerle mi oynanıyor?' diye soru sorması kadar normal bir şey olamaz" dediği kurum. (3)

                Siz ne kadar güvenirsiniz ben karışmam. Evinizde ve cebinizde gerçekleşen enflasyonla ne kadar uyuşuyor onu da bilmem. Onlara siz karar vereceksiniz.

                Size bu konudaki düşüncelerimi aktaracaktım ama "Emekli Öğretmen" bir mesaj attı: "Köşe Yazarı, bu hafta ne yazacaksan vazgeç. Bizim köylüler bana bir mektup yazıp dertlerini anlatmış, sonuçta da fikrimi sormuş. Bu soruyu Köşe Yazarı okurlarına sorarsa doğru cevabı buluruz diyerek sana sormaya karar verdim. Mektubu e-postayla sana gönderdim. Senin gerekeni yapacağını biliyorum."

                Emekli Öğretmen kırk yılda bir, bir şey istemiş, hatırını kırar mıyım? İşte onun, daha doğrusu köylülerinin mektubu:

                                                                                              ***

                Biliyorsun bizim köydeki kooperatifin başına 20 sene önce bir yönetim seçildi. Yönetimin pek cevval de bir başkanı vardı. Bir güzel konuşuyordu ki sorma gitsin.

                Kooperatif kimseye haksızlık yapmayacaktı. Köylüler ve çalışanlar arasında ayrım yapmayacak, herkese adaletli davranacaklardı. Eğitimde ve sarf malzemelerinde kaliteye çok önem vereceklerdi. Gelir gelmez "Başka Köylerle Sıfır Sorun" kitabıyla doldurdular rafları. Köyün kavga dövüş sorunlarını bile çözecekler, barış ortamı oluşturacaklardı.

                Ya ekonomide… Ucuzluk olacaktı, başka köyler enflasyondan ölse bitse, bizim köyde bunun sözü bile olmayacaktı. Birine para mı lazım, faizsiz falan vereceklerdi. Zengin olacaktık zengin… Daha pek çok şey…

                Allah var, başlangıçta karmakarışık durumdaki kooperatifi bir düzene koydular. Gözle görülür işler yaptılar ama giderek işler tersine gitmeye başladı. Birkaç sene önce Başkan, yetkilerinin azlığından şikâyet edip "Verin kardeşinize yetkiyi!" diyerek yetki artırımı istedi. Biz de inandık verdik.

                Hay vermez olaydık! Her şey daha kötü oldu.

                İşbaşına geldikten sonra 2003 yılından beri 190 defa değiştirdikleri Kooperatif İhale Kararlarını bir kez daha değiştirdiler.(4)

                Kooperatifin eğitimle ilgili işlerini yürüten yönetim kurulu üyesini tam 8 defa değiştirdiler. Her defasında da eğitim odası sil baştan ele alındı.(5)

                Rafları doldurdukları "Başka Köylerle Sıfır Sorun" kitabını yaktılar. Yerine "En Büyük Bizim Köy, Biz Beş Köyü Döveriz, Onlar Bizi Kıskanıyor, Beka Bizim Her Şeyimiz" gibi yeni kitaplarla doldurdular. Bu arada neredeyse bütün köylerle kavga etmeye başladık.

                Bırak başka köyleri, köyümüz kendi içinde ikiye bölündü. Köyün yarısı kendine "Sevgi Grubu" diyor ama başkan ve ekibi onları "Sefil Grubu" diye adlandırıp evlerine kadar kovalayacaklarını söylüyor.

                Köylülere eşit davranma mı dediniz? Ohooo! Bu anlatmakla bitmeyecek bir hikâye…

                Ucuza satılacak elektrik, doğalgaz, mazot, gübre… aklına ne gelirse hepsini düşünebilirsin, katmerli yalan oldu.

                Ve 2002'de köyün enflasyonu TÜFE'de %29,7'ydi. Bir ara epeyce düştü. 2017'de  bu istikamette %11,92 iken, kardeşimize yetkiyi verdikten sonra %48,69  oldu. (6)

                Rekoru kırdık… 20 yılın en büyük enflasyonunu yaşadık

                Bir de bunların üstüne Başkan, kahvede  başka köylere ocak ayında 17,6 milyar TL satışla rekor kırdıklarını böbürlenerek anlatmadı mı? Biri de ümitlenip sordu: O köylerden aldıklarımız ne kadar? Cevap bile vermeden gitti. Yanındakiler de soru sorana "Vay köy haini!"" diye hakaret edip gittiler.

                Onlar gidince biz de Google amcaya sorduk: 28 milyar TL'ymiş. Bu da köyün kuruluşundan beri en yüksek harcamaymış. Yani dükkânın zararı tam 10,4 milyar TL'ymiş.(7)

                Şimdi Başkan yeni yaptırdığı çok hizmetçili köy konağından açıklama yapıyor, diyor ki "Bunlar müsilaj, köpük, kambur; biz hepsini çözeriz. Her ay bir öncekinden iyi olacak!"

                Eee Emekli Öğretmen! Akıl ver bize: Şimdi biz ne yapalım? İnanalım mı bu sözlere?

                                                                                              ***

                İşte sevgili okuyucularım. Emekli Öğretmen'e gelen mektup bu. O da size sormamı istemiş. Ben aradan çekilip soruyorum:

                "Köylülerimiz ne yapsın sizce? İnansınlar mı?"

 

 

 

(1)         

(2)          https://www.yenicaggazetesi.com.tr/selcuk-gecerden-tuiki-delirtecek-paylasim-oyle-mi-diyerek-acikladi-506202h.htm

(3)          https://tr.sputniknews.com/20220202/eski-tuik-baskani-aydemir-6-yilda-6-baskan-degisiyorsa-verilerle-mi-oynaniyor-diye-sorulur-1053386414.html

(4)         

(5)         

(6)         

(7)          https://www.sbb.gov.tr/2022-ocak-ayi-gecici-dis-ticaret-verileri/

 

 

Yazarın Diğer Yazıları