2010 yılında başlayan bu serüven, Parmaksız'ın kendi yeteneğini keşfetmesiyle yeni bir boyut kazandı. O tarihten bu yana süregelen öğrenme ve çalışma süreci sonucunda elde ettiği deneyimlerle artık kendisini başkalarına meslek öğretirken buluyor.
Parmaksız, 2010 yılında Ormana'da açılan Gılamıklı Dokuma kursuna katılarak bu sanatı öğrendiğini belirtiyor. Ardından yıllar içinde bu alanda kendisini geliştirerek, usta öğretici olmaya hak kazandı. Bu süreçte aldığı belgeyle Halk Eğitim Merkezi'ne başvurarak, İbradı Halk Eğitim Merkezi'nde Gılamıklı Dokuma kursu açılmasını sağladı. Şu an itibarıyla 17 kursiyere eğitim veriyor. Yeni başlayan kursiyerlerin hevesi Parmaksız'ı memnun ediyor ve bu sanatın aktarılması konusundaki azmini daha da pekiştiriyor.
Parmaksız, Gılamıklı dokumanın sadece Ormana'ya özgü olduğunu ve Türkiye'nin başka bölgelerinde bulunmadığını vurguluyor. Tezgahlarının sayısı beşe ulaşmış durumda ve bu tezgahlar hayırseverlerin katkılarıyla temin edilmiş. Ürünlerini Türkiye'nin dört bir yanından talep alıyorlar ve aynı zamanda yöreye gelen turistlere de ürünlerini satıyorlar.
Fiyatlar ürün çeşitlerine göre değişiklik gösteriyor ve 300 TL ile bin TL arasında satış yapılıyor. Parmaksız ve ekibi, bu işi sadece para kazanmak için değil, aynı zamanda geleneksel sanatlarını yaşatmak amacıyla da sürdürüyorlar. Ürün çeşidine göre dokuma süresi ve zorluğu da değişiyor. İpek dokuma özellikle daha zorlu bir süreç gerektiriyor ve daha yavaş ilerliyor.
Kursiyerlerden Hülya Kocakulak, dokuma sanatına olan ilgisini ve bu geleneği yaşatma çabalarını anlatıyor. O da Ormana'nın dokuma geleneğinin unutulmaması için çaba sarf edenler arasında yer alıyor.
Diğer bir kursiyer Nejla Parmaksız ise, saat ustalığından dokuma sanatına geçişini ve bu alanda kendini geliştirme sürecini aktarıyor. Pandemi döneminde Ormana'ya yerleşerek bu sanata yönelen Parmaksız, şimdi hem kendi becerilerini artırıyor hem de bu geleneği yaşatmaya katkı sağlıyor.
