Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Ercan Çalışkan

Ercan Çalışkan

İÇ SESİM

Malum serde emeklilik var

Haber saati geldi. Televizyonun karşısındaki yerimi aldım. Memleket ahvalinden uzak kalmamak gerek, öyle değil mi?

İşte böyle bir ruh hâlinde haberleri izlemeye başladım ama memleket ahvali falan dememişim, dalıp gitmişim; neredeyse uyuyacağım. İki kelime çalındı kulağıma: "Bayram ikramiyesi."

Malum serde emeklilik var.

Hemen silkinip dikleştim koltuğumda. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, Türkiye Emekliler Derneği ziyaretinde konuşuyordu. Bakan Bilgin, en düşük emekli maaşları ve emekli bayram ikramiyelerine ilişkin çalışma yaptıklarını ve bunu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan''a bu hafta sunacaklarını söyledi.(1)

Dikkat kesildim.

Sayın Bakan, emekli maaşları ile ilgili, "5 bin 500 liraya yükselttiğimiz en düşük emekli aylığının yetersiz kaldığını birlikte gördük. Ben de aynı fikirdeyim. Bununla ilgili alternatif çalışmalarımızı yaptık. En düşük emekli maaşını yükselteceğimiz alternatif modellerimiz var. Ayrıca bayram ikramiyeleri var, bunları birlikte değerlendiren bir alternatif çalışmamız var. Emeklilere rahat nefes aldıracak, hiç olmazsa bu yıkıcı enflasyon şartlarını ortadan kaldıracak düzenlemeyi ayrıntılı şekilde zaten ben çalıştım. Depremin etkisi ve depremdeki çalışmalardan dolayı ertelenmiş oldu ama bu hafta içerisinde ya da en geç önümüzdeki hafta başında Sayın Cumhurbaşkanı''mıza arz edeceğim." dedi.

"Allah Allah! Yanlış mı duydum?" diye bir çimdik attım kendime. Beyefendi, "En düşük emekli aylığı yetersiz kaldı" diyordu, "bu maaşı yükseltecek alternatif modellerimiz var" diyordu, bayram ikramiyeleri var" diyordu, "rahat nefes aldıracak model" diyordu, yıkıcı enflasyon şartları" diyordu, bunları çalıştım" diyordu, "depremin etkisi ve depremdeki çalışmalardan dolayı ertelenmiş oldu ama bu hafta içerisinde ya da en geç önümüzdeki hafa başında Sayın Cumhurbaşkanımıza arz edeceğim" de diyordu.

Bir başka Sayın Bakan gibi(2), daha birkaç gün önce Türkiye tek yürek adlı asrın dayanışmasında 115,1 milyar TL bağış toplanmışken "Kahvaltılık, çay-şeker, terlik, eşofman ihtiyacı var. Hayırseverlerin bu ihtiyaçlara göre bağış yapması iyi olur." şeklinde, toplanan bağış yanında komik kalan yardım listesi çıkarmıyordu ya da bir başka Sayın Bakan(3) gibi Şanlıurfa ve Adıyaman''da yaşanan seller nedeniyle ölen vatandaşlar için sarf ettiği, "Evet 15 canımızı aldı ama toprak da suya kavuştu." gibi herkesi üzen bir cümle kurmuyordu.

Kasapta 300 TL olan kıymayı, Beylikdüzü''nde sabaha karşı dörtte, beşte ve termometrelerin eksi gösterdiği havalarda Et ve Süt Kurumu''nun önünde emeklilerin oluşturduğu metrelerce uzayan bir kg. ile sınırlı ucuz kıyma kuyruğunu falan unuttum.(4) İç sesimin "Yetersiz kaldı dediği en düşük emekli maaşını daha üç ay önce belirleyen Sayın Bakan bu değil miydi? Ya yeniden yanlış hesap yaparsa! Önceki hesabı üç ay sürmeyen birinin bu yeni hesabına nasıl güvenilecek ki?" sorularını da duymazlıktan geldim. "Yaşasın Çalışma Bakanı''mız!" diye bağırdım. Gözlerim yaşardı. Hayallere daldım.

Önce bayram ikramiyesinin ilk verildiği yıla uzandım bulutların üstünden.

İlk kez Ramazan Bayramı''nda 1100 TL olarak verilmişti. 30 Haziran''da 1 gr. altın, 184,10 kuruştu ve bir emekli bu parayla 6 gr. altın alabiliyordu.(5)

Aradan yıllar geçti.

Bayram ikramiyesi şimdi 1100 TL, altının gramı da 1201 TL. Ne yazık ki emekli artık 1 gr. altın bile alamıyor.

Daha doğrusu alamıyordu. Sayın Bakan''ın bu açıklamalarından ve özel olarak yaptığı hesaplamalardan sonra sanırım artık bayram ikramiyemiz 6 gr. altın parası yani 7200 TL. olacaktır. Bu hesaplamayı benim gibi gariban bir Köşe Yazarı yapar da koskoca Sayın Bakan yapamaz mı sanki?

Belki daha iyisini bile yapar. Hem baksana en düşük emekli maaşlarını bile ayrıntılı hesaplarla yükseltecekmiş!

Derken…

Sayın Cumhurbaşkanı''mız, Sayın Bakan''la görüşmeden "En düşük emekli aylığını 7500 TL yaptık." demesin mi? Gitti bizim Sayın Bakan''ın hesapları çöpe… Meclis''te Sayın Mustafa Elitaş, Sayın Cumhurbaşkanı''mızın talimatları doğrultusunda 7500 TL için düzenleme yaptıklarını, bayram ikramiyesinin belli olmadığını söyledikten iki saat sonra önceki demecini çöpe atıp bayram ikramiyesini 2000 TL olarak duyurmasın mı?

Hem Sayın Bakan''ın hesapları hem bizim hayaller çöpe gitti ama hepimiz, TCMB''nin neredeyse her ay revize edilen enflasyon hedeflemeleri gibi, senede iki defa ek bütçe talebinde bulunulması gibi maaş planlamalarının da nasıl ayrıntılı(!) yapıldığını tüm çıplaklığıyla görmüş olduk. Basit bir örnek, maaşı 7550 TL olan emekliye sıfır zam, 5500 TL alana %36 zam…

Vakti zamanında yüksek prim yatırmış olanları mı sordunuz? Ben bilmem ama 14 Mayıs''ta kime soracağınızı biliyorum.

Benim bildiğim şu: Büyüklerimiz bizim emeklilerimize bir şey vermese bile en azından "Hamdolsun!" demeyi öğrettiler ya! İşte ben size onu anlatabilirim.

Birkaç ay önce köye gittiğimde rahmetli kuzenimin evine uğradım. Kızı ve kocası ile oturduk, eskileri anlattık birbirimize. Çiftçi emeklisi bir aile olarak çok mutluydular:

"Köşe Yazarı ağa! Cennet gibi bir yerde yaşıyoruz çok şükür, tavuklarımız var, ineğimiz var, buzağımız var, iki de kuzumuz… Tarladan, bahçeden yiyeceğimiz içeceğimiz geliyor. Odunumuzu da hazırladık. Her şey pahalıymış bize ne, her şeyimiz var hamdolsun." diyorlardı.

Onlara "binlerce Alman emeklinin Antalya''da, beş yıldızlı, her şey dahil otellerde günlüğü 22 Euro''dan iki aydır tatilde olduğunu, ödedikleri paraya hem orada hem burada havaalanına transferlerin de dahil olduğunu" anlatmadım.

Onların yerel söyleyişle "Cennet le burala cennet!" hayallerini yıkmak istemedim.

Gerçi anlatsam bir şey değişir miydi, onu da bilmiyorum.

En iyisi ben "2 gr altın bile etmeyen bayram ikramiyesi"ni düşüneyim.

Ne demişler: Ümit fakirin ekmeği!

  1. https://www.sabah.com.tr/ekonomi/2018/06/30/30-haziran-ceyrek-gram-cumhuriyet-altin-fiyati-ne-kadar-oldu-guncel-altin-fiyatlari-icin-tiklayin

Yazarın Diğer Yazıları