Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Ercan Çalışkan

Ercan Çalışkan

İÇ SESİM

Söyle nasıl inanayım?

Sayın Cumhurbaşkanı’mız, 21 Nisan’da “Bu kardeşiniz iktidarda olduğu sürece faiz yükselemez.’’ demişti. Hem de bir miting meydanında, konuşmayı canlı yayında veren TV’ler akşam haberlerinde, tartışma programlarında “nass” ağırlıklı ekonomi politikasını ve düşük faizi ballandıra ballandıra konuşmuşlar ama hiçbiri de “Sayın Başkan’ımızın elini tutan mı var? Mademki ‘faiz sebep, enflasyon sonuç’ sıfırlayıversin şu faizleri.” dememişti.

Seçimler geçti. Tam bir ay bir gün sonra yepyeni Merkez Bankası Başkanı’mız, Para Politikası Kurulu’nun defalarca faiz indirimi yapmış epeski(!) dört üyesiyle 22.06.2023’te TCMB Politika Faizini %15’e çıkarıvermişti. Tabii meşhur(!) görsel ve yazılı basın hemen devreye girmişti. Hatta arama motorlarına “şakkadanak” yazdığınızda karşımıza çıkan ve defalarca faiz indirimini savunan yazılar yazmış bulunan Beyefendi, faiz artırımının gerekli olduğunu “şakkadanak” yazmıştı bile.

Çok geçmedi. Para Politikası Kurulu’nun faizle ilgili karar alacağı 20.07.2023 tarihi de geliverdi. Aa! Ne görelim? Para Politikası Kurulu faizleri bir kez daha artırıp politika faizini yüzde 17,5'e yükseltmesin mi?

İç sesim tam soru işaretini koyunca “Gerçi -Allah düşürmesin- bankalar, Merkez Bankası’nın ilan ettiği en düşük faiz sürecinde bile onun üç dört katı faizle borç veriyordu ama neyse…” diye fısıldayıp kayboldu. Aklınca beni tehlikeli sulara doğru gönderecek. Ben düşer miyim o tuzağa?

Şimdi onun dediği yerden bir başlasak tuzaklar arka arkaya gelecek.

Elbette yazmam ama şunları yazsak mesela…

Sayın Cumhurbaşkanımız, 2018 seçim manifestosunda 24 Haziran’ın ardından Türkiye’nin bir şahlanış dönemine gireceğini söylemişti.

Nasıl da ümitlenmiştik!

O yıl geçmiş, şahlanış falan görülmemişti ama Anadolu Ajansı, Sayın Cumhurbaşkanı’mızın açıklamasını 18 Ekim 2020’de duyurmuştu: “Ülkemiz hazırlık devrini geride bırakıp artık şahlanış dönemine giriyor.”

Sayın Erdoğan bu açıklamayı yaptığında Emekli Öğretmen kafamızı karıştırmıştı “2002-2020 arası hazırlık dönemi miydi, yoksa o zaman iktidarda başkası mı vardı?” diye sorup kaybolmuştu ortadan.

17.04.2021’de Sayın Cumhurbaşkanı’nın, “2021 senesini ülkemiz ve milletimiz için bir şahlanış senesine dönüştüreceğiz.” beyanatını İletişim Başkanlığı’nın sitesinde okumuştuk.

Emekli Öğretmen, “O geçen sene değil miydi?” diye lafı çakmıştı yine.

06.12.2022 tarihinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın haberini Anadolu Ajansı servis etmişti: "Suni krizlere sürüklenmeye çalışılan bir Türkiye, bırakınız diz çökmeyi, tam tersine yeni bir şahlanış içine girmiştir ve bu şahlanış devam edecektir."

Emekli Öğretmen burnunu bu işe de soktu: “Sayın Cumhurbaşkanı’mız karar vermeli artık. Hangi yıl şahlanacağız?”

30 Mart 2023’te Cumhurbaşkanı Erdoğan yine “Türkiye için hemen şimdi diyerek yeni bir dönemi başlatıyoruz. Bu dönemin adı şahlanış dönemidir.” dedi.

Emekli Öğretmen yine çıktı ortaya. “Yok artık, ben bu işe karışmıyorum. Sadece senin için güzel bir şarkı buldum, onu dinletmeye geldim.” dedi ve açtı YouTube’u. Güzel bir nağme yayıldı ortalığa:

“Söyle nasıl inanayım?”

Bilgisayarın başından kalkıyordum ki iç sesim “Bir sorum var.” diye seslendi. “Gelişin hayra alamet değildir ama yine de sor bakalım.” dedim.

“Yıllardan beri geliyor, gelecek denilen şahlanma, yoksa seçimden bu yana yağan zamlar mıydı?”

Yazarın Diğer Yazıları