Söz veriyorum Tanrım
Cennet denilen şey eğer iliklerine kadar duymaksa heyecanı, sevgiyi, özlemi, gelenin geleceğinden şüphe götürmez bekleyişi, mesela ölenlerinin ölümsüzce yanında olduğundan emin olmaksa cennet, ayrılık, ölüm olmayan bir yerse yani, annen seni sırtına alıp bulutlara değdirebiliyorsa mesela, sevdiklerinin gözünden yaş gelmeyecekse ve biz en mutlu olduğumuz yaşta kalacaksak ne olur bütün iyilerle beraber beni oraya götür Tanrım.
Söz veriyorum, kimseyi ağlatmam orada, annemi üzmem, kardeşimle iyi geçinir, camın arkasındaki o kız beni istemiyorsa eğer, bir metropolde dokuz numaralı masada kahve içme mutluluğunda kalır, onu bi daha aramam. Söz veriyorum Tanrım, Rimbaud gibi öyle deli bir çocuklukta kalıp:
Mavi yaz akşamlarında, özgür, gezeceğim,
Ayaklarımın altında nemli, serin kırlar;
Başakları devşirip otları ezeceğim,
Yıkayıp arıtacak çıplak başımı rüzgar.
Ne bir söz, ne düşünce, yalnız bitmeyen düş
Ve yüreğimde sevgi; büyük, sonsuz, umutlu,
Çekip gideceğim, çingene gibi, başıboş
Doğada, -bir kadınla birlikte gibi mutlu.