Prof. Dr. Özçelik, Karain Mağarası'nın binlerce yıl boyunca kesintisiz bir yaşama tanıklık ettiğine vurgu yaparak, her yıl devam eden kazı çalışmalarının hedeflerini açıkladı.
Karain Mağarası'nın özelliklerini ve konumunu detaylarıyla aktaran Prof. Dr. Özçelik, Türkiye'nin en büyük doğal mağaralarından biri olan Karain'in Katran Dağı'nın kalkerli dik yamaçlarında bulunduğunu belirtti.
Karain Mağarası'nın tarihine ve süregelen kazı çalışmalarına dikkat çeken Prof. Dr. Kadriye Özçelik, mağaranın geçmişine ışık tutarak, 500 bin yıl öncesinden Roma dönemi sonuna kadar sürekli olarak insanlar tarafından kullanıldığını aktardı.
Özçelik, Kazı çalışmalarının geçmişine de değinerek, "Karain Mağarası'nın bilimsel olarak tanınması 1946 yılında Prof. Dr. Kılıç Kökten tarafından gerçekleştirildi. 1974 yılına kadar Kökten hocanın liderliğinde kazılar devam etti. Hocanın vefatıyla 10 yıl ara verildi, 1985 yılında Prof. Dr. Işın Yalçınkaya tarafından yeniden başlatıldı. Uzun yıllar bu çalışmaları yürüten ekip, 2015 yılında Prof. Dr. Harun Taşkıran yönetiminde devam etti. 2023 yılında ise benim liderliğimde kazılar devam edecek" dedi.
Antalya'da, Karain Mağarası'nda gerçekleştirilen kazı çalışmaları hakkında bilgi veren Prof. Dr. Kadriye Özçelik, mağaranın 7 bölümden oluştuğunu ve E ve B gözlerinde çalışmaların sürdüğünü belirtti. E gözünde Alt ve Orta Paleolitik döneme ait buluntuların bulunduğunu söyleyen Özçelik, kazı çalışmalarının devamında daha da derinlere inileceğini ve en az 500 bin yıl öncesine ait kalıntılara ulaşmayı hedeflediklerini ifade etti.
Karain Mağarası'nda keşfedilen arkeolojik buluntulara da değinen Prof. Dr. Özçelik, "Boz ayı, mağara aslanı, vaşak, geyik gibi hayvanlara ait kalıntılar bulunmuştur. Boz ayı kalıntısı Türkiye'deki en eski boz ayı kalıntısıdır. Ayrıca, fil kalıntılarına da rastladık. Bu kalıntılar, avcı-toplayıcı grupların yaşam izlerini taşımaktadır" şeklinde konuştu.
