Utanarak yazıyorum
Sayın Cumhurbaşkanı'mız, grup toplantısında, "Her evde araba var, kapıcısında araba var. İkinci elde araç yetişmiyor. Hepsinin istatistiklerini tutuyoruz. Nerede ne oluyor, ne satılıyor bunların hepsini gayet iyi biliyoruz." dedi. Hasankeyf-2 Köprüsü'nün açılış töreninde "İhracatta, sanayide her ay yeni rekorların haberini alıyoruz." açıklamasını da yaptı.
Nasıl mutlu oldum anlatamam!
Neden mutlu olmayayım? En büyük yöneticimiz, en küçük sorunlarla bile çok yakından ilgileniyor. İhracatta uçuyoruz. İyi ki haberlerde alfabenin ilk harfi olan kanalı izlemeye başladığımdan beri stresim kalmadı. Oh be!
Hemen Emekli Öğretmen'i aradım. Şimdi, neden diye soranlarınız çıkar? Tabii ki Sayın Cumhurbaşkanı'mızın sözleri ona kapak olsun diye… "Kapıcıların bile arabası varmış! İkinci elde araç yetişmiyormuş. Hem de ihracatta, sanayide her ay yeni rekorlar kırılıyormuş." Sanırım bunları duyduğun için beni arayamıyorsun. " dedim.
"Önce şunu söyleyeyim: Cumhurbaşkanının kapıcı dediği bizim 'apartman görevlisi'nin arabası yok. Sizinkinin var mı?"
"Valla bizimkinin de yok!" dedim.
"Olsa da ayıp mı?" dedi. "Günümüzde araba bir ihtiyaç. Dilerim herkesin olur. Ama araba çokluğu örneği, öyle falanın da arabası var, filanın da diye meslekleri küçümseyerek yapılmaz. Nasıl yapılır biliyor musun? Mesela 100 bin kişi başına düşen araç sayısı ele alınır. Türkiye bu açıdan kaçıncı, biliyor musun? Hadi ben söyleyeyim, sen de inanmazsan araştır. Türkiye 100 bin kişi başına düşen araç sayısı bakımından dünyada 64. Araç sayısı 251. Birinci olan San Marino'da ise 1.263… Dipnotta sana linkini yazdım, incele.(1) İncele de halimize ağla! Sadece bir örnek vereceğim. Eskiden bizim paramız daha değerli, orası ucuz diye alışverişe gittiğimiz fakat bugün aynı gerekçeyle bize alışverişe gelen Bulgaristan bu sıralamada 44. sırada."
"İkinci el araba?" dedim.
"Orada da dur!" dedi. İkinci el araba alıp satan tanıdıkların varsa onlara sor. 10 sene önce 100 bin TL ile lüks bir arabayı alıp satabiliyor muymuş, şimdi aynı parayla aynı arabanın dörtte birini alıp satabiliyor muymuş?
"Haklı galiba!" dedim kendi kendime. Benim 7 yıl önce aldığım araba TL olarak üç katına çıktı. Buradan sıkıştıramadım ama şu soru ona kılığını gösterecek. "İyi ama ihracat rekorları ne olacak?"
"Ya ithalat rakamları ne olacak? Bak hükümetin bakanı açıklamış: Hani şu kendi fabrikasında üretilen dezenfektanları kendi bakanlığına satan bakan var ya, işte o: 2020'de Türkiye'nin ihracatı 169,5 milyar dolar oldu. İthalat ise 2020'de 219,4 milyar dolar olarak kaydedildi. Evet, 169,5 milyar dolar bir rekor ama 219,4 milyar dolar da bir rekor… Peki aradaki farkı neyle ödeyeceğiz. Tabii ki borçla… Hem de kredi risk primimiz çok yüksek olduğundan yüksek faizle ve dolar cinsinden…(2)
Yani dükkân zararda… Hem de kaç yıldan beri…
Sana bir şey diyeyim mi Köşe Yazarı?
Bir milletvekili de "Her evde birkaç telefon var?" demişti. Genel Başkan'ı da üç gün sonra insanların arabalarına takmış. Bu çağda olmasın mı insanın evi telefonu, arabası? Gelişmişlik ölçüleri bunlar mıdır?
Bir ülkenin gerçek anlamda gelişip gelişmediği nasıl anlaşılır, anlatayım mı sana? İyi dinle, sonra yeğenine de anlatırsın!
Mesela 2002 yılını esas alır, Türkiye ile herhangi bir ülkenin o yılki milli gelirlerine bakarsın. Bir de 2020 yılında aynı ülkelerin aynı verilerini incelersin.(3) Ülkenin ne kadar geliştiğini o zaman anlarsın. Yukarıda Bulgaristan'ı örnek vermiştim. Senin için aynı örneği inceleyeyim. Bakalım anlayacak mısın?
Bulgaristan'ın milli geliri 2002'de 2.093 dolar, 2020'de 9.976 dolar.
Türkiye'nin milli geliri 2002'de 3.688 dolar, 2020'de 8.538 dolar.
Yeğenine sor bakalım: Hangisi daha çok gelişmiş?
Gelişmişlik ölçmek için birçok yol daha var, En basiti şu… Yeğenin bile anlar!
Asgari ücret… Ve bir Bulgaristan karşılaştırması daha! (4)
Yıl 2010 Brüt asgari ücret Bulgaristan'da 123 Euro iken Türkiye'de 392 Euro
Türkiye'de 3 bin 577 TL olan brüt asgari ücret, TC Merkez Bankası kuruna göre 25 Ekim 2021 itibariyle 315 Euro'ya kadar geriledi. Böylece Türkiye'de Euro bazında, asgari ücreti 332 Euro olan Bulgaristan'ın gerisine düştü.
Ey Köşe Yazarı, şimdi sana "birilerinin 'Bizi kıskanıyorlar!' dediği" ülkeler var ya onlardan örnekleri inceleyip söylesem "Şak!" diye düşer bayılırsın.
Ama şunu söylemeden sözü bırakırsam, bu defa ben hırsımdan çatlarım.
Ülkeler İngiltere, Almanya ve Türkiye… Bu ülkelerdeki saatlik asgari ücret…
İngiltere 13 dolar, Almanya 14 dolar…
Türkiye… Utanarak yazıyorum: Sadece 1,6 Dolar… Yazıyla Bir virgül Altı Dolar…"
***
Bundan sonra Emekli Öğretmen'i aramasam mı acaba? Ne dersiniz?
*
(1)
(2)
(3)
(4) https://tr.euronews.com/2021/10/26/bulgaristan-da-asgari-ucret-turkiye-yi-gecti.