AKP demek zam demektir, AKP demek fakirden zengine kaynak aktarımı demektir, AKP demek, sınavda kazanan kişinin yerine mülakatta hak etmeyenin o göreve alınması demektir. Geçen ay acaba dedik, acaba olabilir mi, her şey yerli yerinde, doğru veriler sağlanıyor olabilir mi. Ama baktık ki aynı hamam aynı tas, devam ediyoruz. TÜİK’in açıkladığı enflasyonu yazmaya bile gerek görmüyorum ama sene sonu bu kurum bile %80’in altında kapatamayacak seneyi. Orta Vadeli Hayal, pardon planda ne demişlerdi, “vatandaşı beklenen enflasyonun altında ezdirmeyeceğiz.” Beklenen kaç, %65, gerçeği %200, yersen… Böyle bir akıl tutulması nasıl olur anlamıyorum, marketten bir aldığın ürün ertesi gün aynı para değil, bebek mamalarına hâlâ KDV alınmaya devam ediliyor, okullarda bir öğün sıcak yemek vermek bile 5/6 maaş alanlar için zül gelen bir şey.

***

Nereye gidiyor bu işler bilemiyorum, çünkü AKP’nin yaptığı fahiş zamlar ve vergiler bütçe açığının sadece %25’ini karşılıyor, geri kalan %75’i ne olacak. Tabii ki yerel seçimlerden sonra vatandaşlardan çıkartılacak, tabii ki yük vatandaşın sırtına vurulacak, tabii ki AKP’nin sürdüğü sefanın cefasını bu millet çekecek.

Peki, %48’in suçu nedir? Hadi bu partiye oy verenler bir şekilde oradan gelen zulmü kabullenmiş durumda, ya diğerleri? Diğerlerinin suçu nedir?

Mehmet Şimşek tam 110 gündür görevde, ne yaptı geldiğinden beri?

Ülkeye bir para girişi mi sağlandı, enflasyonist beklentiler mi azaldı, yabancı sermaye borsaya mı akın etti, kişi başına düşen millî gelir mi arttı, ne oldu…

Siz yormayın kendinizi ben söyleyeyim, hiç bir şey olmadı. Sadece rasyonel politikalara dönme sinyalleri dışında hiç bir şey olmadı, o da sinyalde kaldı. “Ne oldu TÜİK ne oldi sana” diyesim var.

1 ay doğruyu gösterdi diye içimizde bir umut ışığı doğmuştu ki, bir anda hayaller yine suya düştü. Ya arkadaş, bir bırakın bu milletin yakasından, açıklayın gerçek enflasyonu, insanlar ona göre pozisyon ona göre zam alsın, ya da bırakın artık eziyet etmeyi.

***

Öğrencilere telefon müjdesi, 9.500 liraya kadar olanlar vergisizMİŞ. Yahu kardeş, sizler saltanatınız için fahiş vergileri bu milletin sırtına yüklemeseniz o telefonun fiyatı zaten 3.000 liraydı, kimin aklı ile alay ediyorsunuz.

Yerel seçimler yaklaşırken, AKP kaybettiği İstanbul’u geri almak için CHP de bir dönem önce kazandığı şansı tekrardan yinelemek istiyor. Muhalefetin karışık olması sizlerin kafasını karıştırmasın. Sandıklara gideceğiz, görevimizi yapacağız, meydanı boş bırakmayacağız. Oy kullanmak vatandaşlık görevidir, oy kullanmak insanı bir zorunluluktur. Kemal Kılıçdaroğlu’na kızıp da ben oy kullanmıyorum demek bu millete kendi payına zarar vermektir.

***

Kapı kapı para arayan AKP hükûmetine tavsiyemdir;

Bir dönem daha koltukta kalmak için, palyatif çözümler ile anı kurtaracağınıza, pragmatik çözümlerle bu ülkenin geleceğini kurtarın…