Bir kadın aday ve bir kadını dövdüğü konuşulan aday
Geçen hafta Eskişehir’deydik.
Eskişehir’i, bir açık hava müzesine dönüştüren, Anadolu’nun ortasında Avrupai bir kent yaratan, günümüzde ortaya çıkan apartman üniversitelerinden değil, yüzbinlerce öğrenciye gerçek eğitim sunan Anadolu Üniversitesi’nin temellerini atan, pilot gerektiğinde havacılık okulu açan, turizmci gerektiğinde turizmcilik okulu kuran, vizyonu geniş ve bir o kadar da yetenekli olduğu için, kendi yarattığı heykellerle bir müze oluşturan, sayısı bile bilinmeyen başka müzelere de ön ayak olan Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen’i, 25 yıldır oturduğu odasında son kez ziyaret ettik, önümüzdeki hafta başından itibaren veda edeceği bu ofisinde, şahsi eşyaları toplama planları yaptığını kendi ağzından dinledik.
Ertesi gün de bir ameliyat geçiren ve durumu iyi olan Yılmaz Büyükerşen Hoca aslında gazeteci olarak hayata başlayan bir meslek büyüğümüz, Demokrat Parti’nin gazeteleri sansürlemeye başladığı yıllarda, yerel Sakarya Gazetesi’nin Yazı İşleri Müdürlüğü’nü yapıyordu. Dönemin astığı astık iktidarı gazeteleri durmadan sansürleyince bir gün manşetten “Patlıcan dolması nasıl yapılır” haberini vermişti, bir başka gün de Demokrat Parti’nin kendi sloganı olan “Yeter Söz Milletindir” başlığıyla, kocaman bir el işaretini birinci sayfaya taşımış, altında da Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi’ni yayınlamıştı; bu iki sayfanın, basın tarihinde özel yeri vardır.
Yılmaz Hoca, 38 yıllık Basın Konseyi’nin kuruluşunda da yer almıştı, bu yüzden kendisine Konsey’in kuruluş yıldönümünde bir plaket hazırlanmıştı, Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç geçen haftaki ziyaretimizde, bu anı plaketini de Yılmaz Hoca’ya sundu. Ziyarette beraberimizde, Yılmaz Hoca’nın yıllar önce çalıştığı Sakarya Gazetesi’nin şimdiki üçüncü kuşak patronu Üstüner Ünügür de vardı. Yılmaz Büyükerşen şimdi kendisine hediye edilen her şeyi Eskişehir’de yeni bir müze daha kurarak sergilemeyi ve bir belediyeci olarak tecrübelerini de, partisinde oluşturulması düşünülen belediyecilik akademisinde paylaşmayı planlıyor.
***
Bu hafta sonu yapılacak yerel seçimde CHP, Yılmaz Büyükerşen’in yerine Ayşe Ünlüce’yi aday gösterdi. Ayşe Ünlüce, yıllardır Yılmaz Büyükerşen’le çalışan bir belediyeci ve kazanırsa Türkiye’de ilk kez CHP’den bir Büyükşehir Belediye Başkanı kadın olacak.
Eskişehir’de, Ayşe Ünlüce’nin çarşı turuna da katılıp, izlenimlerde bulunma şansımız da oldu, Ünlüce, çoğunluğu kadınlardan oluşan beraberindekilerle Eskişehir’in eski çarşılarında dükkân dükkân dolaşıp oy istedi, kendi ifadesine göre anketlerde 3-4 puan önde olduğunu da ifade etti.
***
Her seçim döneminde ve her yerde olduğu gibi adaylar hakkında, çeşitli iddialar da dilden dile dolaşıyor. Eskişehir’de en çok konuşulan konu ise, adaylardan birinin özel hayatına ilişkin. Yerel gazetecilerin anlattıklarına göre bu aday, boşandığı ilk eşine şiddet uyguluyormuş, daha ötesi, bir gece ev kıyafetiyle sokakta bırakmış; anlatılanlara göre, bu ilk eş, kendisine olayı sormak ve doğrulatmak için ulaşanlara, “O olay çok gerilerde kaldı artık yeni bir hayatım var” diyerek konuşmaktan kaçınmış.
Bir başka iddia da yine bir adayın yanında çalışanları taciz ettiği, hakkında soruşturma olduğu ve kendisine bunu hatırlatanlara da “Ne var bunda, bir erkeği taciz etmedim ya” dediği şeklinde, ama iddiayı ortaya atanlar, bu soruşturma varsa, dosyasını bulup kanıtlayamıyorlar.
Dolayısıyla, havada uçuşan bu iddiaların ne kadarının doğru ne kadarının yalan olduğunu bilmiyoruz, söylentiler gırla gidiyor, seçime kadar da gidecek.
***
Eskişehir denilince akla tabii ki, Yılmaz Büyükerşen’in önayak olup Büyükşehir Belediyesi’ne açtırdığı müzeler geliyor, Balmumu Heykeller Müzesi’nden sonra Hamam Müzesi zaten alanında bir öncü, Odunpazarı Modern Müze (OMM) ise bir başyapıt. Şimdi bunlara yenileri ekleniyor. New York’un ünlü Guggenheim Müzesi’nin mimari olarak mütevazı bir benzeri olan Odunpazarı Çağdaş Sanatlar Galerisi’nde, ressam Ergün Başer’in eserlerinin küçültülmüş kopyaları sergileniyor, onları gezdikten sonra ulaştığınız noktada ise modacı Zuhal Yorgancıoğlu’nun kıyafetlerinin sergilendiği ‘Moda Tasarım Müzesi’ var. 1926 doğumlu Zuhal Yorgancıoğlu’nun, ünlü şarkıcı Dalida için tasarladığı kostüm de burada.
Hafta sonu yapılacak seçimden kim çıkarsa çıksın, Eskişehir artık bir modern şehircilik prototipi olarak çıtayı çok yükseltmiş durumda; bu açıdan yeni başkanın işi bir hayli zor olacak. Böyle bir kenti geriye götürmek istense de yapılamayacak bir noktada.
Siz de mutlaka bir hafta sonunuzu ayırın ve Eskişehir’e gidin, Yılmaz Büyükerşen’in belediye başkanı olarak nasıl fark yarattığını görün, izleyin; gurur duyup, hoş anılarla dönersiniz.