Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
E. Onur Çanakçı

E. Onur Çanakçı

Derin Ekonomi

Çoklu dolar kuru kapıda

Kıymetli dostlarım, anlatmaktan dilimizde tüy bitti ama anlamıyorlar.

Ne yapsak ne konuşsak, neyi dile getirsek bildiklerini okuyorlar. 6''lı masa 2 bin maddelik bir program yayınladı. Vaat edilen maddeleri incelediğimizde bir şeyi farkettik. Bunlar zaten olması gereken şeyler. Adeta Millet İttifakı''nın yapmak istedikleri değil de AKP iktidarının ülkeye getirdiği yanlışların ortadan kaldırılması.

Hele bir madde vardı ki dile getirilmesi bile kan donduruyor;

"Merkez Bankası bağımsız olacak, kendi kararlarını kendi verecek."

Olması gereken zaten bu değil mi? Merkez Bankası bağımsız olur ve kararlarını para ve iktisat kuramına, ülke ekonomisine bağlı olarak verir..

Nerede peki o günler?.. Bence yakın...

Tek tek maddeleri okurken, "Merkez Bankası yine Ankara''ya taşınacak" diyor...

Zaten oradaydı. Peki İstanbul''a yaptığınız finans kent ne olacak. İşte plansız yapılan palyatif her hamle bu ülkeye zarar veriyor.

Pragmatik çözümlerden uzak bir şekilde alınan her karar ve/veya tedbir milletin sırtına yük bindirmekten başka bir şey değil.

Şimdi gelelim fasulyenin faydalarına...

İhracatçılar en sonunda kazan kaldırdı.

Neden biliyor musunuz?

Şikayetleri şu yönde; "2022 senesi % 160 ÜFE ile mal ve hizmet ürettik ama dolar sadece %41.7 Euro ise % 35 arttı"

Yani yaptıkları şeyler artık onlara zarar vermeye başladı.

Peki, iktidar ne yaptı çözüm bulmak için? Tabi ki beklenen hamleyi, "Seçime kadar sabredin, size kur üzerinden % 2 daha prim..."

Yani sus payı...

Bunu gören ithalatçı, turizmci, bankacılar günü geldiğinde kazan kaldırmayacaklar mı? Hangisine hangi kur ile hizmet edeceksin!

Kişiye özel kanundan sonra şimdi sektöre özel kur çıktı başımıza. Bunun getirisi götürüsü ne olacak peki? İnsanların bir gıdım güvenleri de uçup gidecek. Zaten bankaya para yatırmayan sermaye kontrolü, döviz kısıtlaması söylentilerinden korkan vatandaş, çareyi Kapalıçarşı''ya giderek aldığı fiziki dolarları yastık altına atmakta buluyor, aldığı altınları evde tutmakta buluyor.

Bu durumun sebebi tabi ki vatandaşlar değil... Bu güvensiz ortam içerisinde yapılan her siyasi hareket, insanları bireysel tedbirler almaya itiyor. Bir ülkenin Maliye Bakanı "Borsaya girin, para kazanacaksınız" diye milleti angaje eder mi? Ve o millet zarar ettiğinde o koltukta oturmaya devam edebilir mi, sorarım size...

Dolara yapılan baskı muhtemelen seçime kadar devam edecek , çünkü bu arkadaşları destekleyen güruhun başarı parametresi , tabelada dolar , TÜİK enflasyon. Sonra diyorlar " biz başardık." Sayın Bakan Nebati çıkıp diyor ki " 139 milyar lira bütçe açığı verdik". Sayın Bakan , sayın Bakan verdiğimiz bütçe açığı 2022 Haziranda güncellenen bütçe ile tam 956 Milyar Lira. Bu ülkenin belki finansal okur yazarlığı çok yüksek değil , ama bu millet aptal da değil. Doların olduğu yerde durmasının maliyeti bu millete 8/10 milyar dolar. Peki bu para nereden çıkıyor ? Gelen dost ülke dövizlerinden , dolar mevduatları munzamlarından , toplanıpta ödenmeyen doğalgaz paralarından.

İşte bu paralar doları tutmaya devam ettikçe, hem torununuz hem onun çocuğu borçlanacak. Durmadan basılan paraların yükselttiği M1 para arzı bize hiper enflasyonun yaklaştığını haber veriyor. Aman eğer bir öncünüz doğru bir kılavuzunuz yoksa borsaya girmeyin diye defalarca uyardık. Yineliyorum. Kıymetli dostlar, ne iş yaptığını bile bildiren aldığınız şirketin kağıdı size para kazandırmayacak. Aksine elimizdekileri kaybedersiniz. Yazık değil mi emeklerinize.

Bu seçim dönemi yapılan genişletici para politikası, bize ileriki aylarca yaşanacak hiper enflasyon tehlikesini hissettirirken, iktidar "Ben kazanırsam, icabına bakarım, eğer kaybedersem benden sonrası tufan" dediği için bu enflasyon belası hala başımızda olmaya da devam edecek.

"Dolar düşecek" diyenlere de buradan selamlarımı sunuyorum.

Kıymetli dostlar; dolar düşerse, bir ülkede ithalat patlar, ihracat çöker daha da beter bir seviyeye tırmanır.

Şu an Türkiye''nin döviz ihtiyacının temel sebebi, ithalata bağlı olarak yükselen dış ticaret açığı (110 Milyar Dolar) ve buna bağlı olarak cari açık ( 60 milyar dolar).

Ödenmeyen BOTAŞ borçları , dost ülke dövizleri geliyor, ama arka kapıdan satılıyor doları tutmak için.

Seçim sonrasında bu gelen dost paralarının kaynağı belirsiz finansmanın ve 453 milyar dolarlık dış borcun gideceğini de bilmenizi isterim.

Merkez Bankası rezervleri bu dönemde düşerek kamu dahil SWAP''lar hariç EKSİ 60 milyar dolarda.

Yani cebinizde size ait bir 10 dolar varsa Merkez Bankası''ndan daha zenginsiniz...

Hepinize sevgilerini saygılarımı sunuyorum.

 

 

Yazarın Diğer Yazıları