Voleybolcular dünya şampiyonu oldu, şapka çıkarılacak bir başarı.

Alkışlıyoruz.

Türkiye’nin kadınları, her zaman hem ülkeyi yöneten politikacılardan hem de ülkenin muhafazakârlarından öndeler ve bunu her fırsatta kanıtlıyorlar. Voleybolda gelen bu başarı da bunun kanıtı.

Bazıları onları eve kapatmaya çalışırken kadınlar dünyaya kendilerini alkışlatıyorlar.

Helal olsun!

Voleybolcuların bu başarısını iki açıdan, “Allah’ın sopası yok” şeklinde yorumlamak pek yanlış olmaz.

Çünkü bu başarı, tam da ülkenin okullarında kız-erkek ayırımı yapmak isteyenlerin yaptığı tartışma sırasında geldi. Ülkenin eğitim politikalarını yöneten zat, kızların okullarını ayırmak gibi bir niyetle ortaya çıkarken, ülkenin kızları dünya çapında bir başarıya imza attı.

Bir ikinci yönü daha var, bu da ülkeyi yönetenlerin farklı cinsel eğilimleri ‘Canavarlık’ olarak göstermek istedikleri bir ortamda, bu şampiyonluğu getirenler arasında cinsel eğilimini gizlemeyen cesur bir kadın var.

Voleyboldaki altın madalya, bu iki açıdan ‘Allah’ın sopası yok’ işlevini gördü ve bazılarını sopaladı, ders verdi.

Bu arada twitter’daki tartışma dikkat çekti. Prof. Özgür Demirtaş, spordaki bu başarı üzerine voleybolcu Ebrar’ın Türk bayrağını tutan bir fotoğrafını seçerek “Gerçek millî” diye yazdı. Ancak bazıları konuyu ‘belaltı’na çekerek ‘millîlik’ eleştirisinde bulundu. Özgür Demirtaş da bu eleştiriye, “Vatanını gerçekten seven, ülkesini en iyi şekilde temsil edendir” diye yazarak yanıt verdi.

Çok haklı.

Eğer ‘millîlik nedir?” diye soran varsa, önce şu sorunun yanıtını iyi düşünsün ve samimiyetle versin.

Türkiye’yi son 20 yıldır yönetenler, ülkenin refah düzeyini, söz verdikleri gibi 20 bin dolarlara çıkaramadıkları gibi, daha önce devraldıkları düzeyin de altına çektiler. Şimdi giderek yoksullaşıyoruz. Hatta bazı ekonomistler, ‘Millî gelir 3 bin doların’ altına düşecek diyorlar. Fakirleştiğimiz yetmiyormuş gibi her gün fahiş zamlar yapılıyor.

Seçim kampanyasında verilen her türlü sözü unutup her şeye zam yaparak halkı her gün biraz daha fakirleştirmek mi millîlik, yoksa, hiç olmazsa bir spor dalında 85 milyonun göğsünü kabartmak mı?