Ekonominin bayramı vuslata kaldı…
Herkesin bayramını en içten dileklerimle kutluyorum. Mutlu sağlıklı huzurlu bayramlar geçirmenizi dilerim…
Kıymetli dostlar ekonomi kanadı rasyonel politikalara geçtiğini ve artık ayakları yere basan bir ekonomi modeli amaçladıklarını belirtti.
İlk hamle NAS’a rağmen, artırılan 650 baz puanlık artış ve %8.5 tan % 15’e yükselen politika faizi AKP hükûmetine din konusunda söylediklerinde geri adım attırdı… AKP yön değiştirdi de bizim mi haberimiz yok!
Artan faiz sonrası ikinci hamle de sadeleşme adına bankaların bilançolarında lira bulundurma yükümlülüklerinde yapıldı. %60’tan % 57’ye çekildi. Döviz limiti de haliyle %40’tan %43’e çıkartıldı.
Bu saatten sonra ne olacak? Eylül ayına kadar dövizi ne kadar tutmaya çalışsalar da yabancı fon ve yatırımcılar yüksek kur ve TL bazında yüksek faiz bekliyor gelmek için. Ama ekonomi bir davranış bilimidir, piyasalara vereceğiniz güven ve istikrar tabeladan çok daha önemli. Malum TÜİK verilerine baktığınızda İsviçre’de yaşadığımızı sanıyoruz…
Kur, an itibarı ile 26 seviyelerine geldi, Temmuz sonuna kadar 28-28,5 arasına taşınması sürpriz olmayacak.
Bakın yapılan bütün hamleler normalleşme adına yapılıyor, yani bundan önce piyasaların, ekonominin normal olmadığını kabul ediyorlar. Ya arkadaş siz hangi bilginizle piyasaları 1,5 senede bu hale getirdiniz? Amacınız neydi? Şimdi biri kalkıp sorsa “nerede gözünün ışığı ile piyasaları berbat eden Nebati” diye “ buradayım” deyip, sorumluluk alacak mısınız? KKM de liralaşma adına, tüm Türkiye’yi dolarize ettiler. Ödediğimiz sadece 200 milyar lira 2022 senesinde maliyetimiz var. Şöyle düşünün, bir devlet kendisinin almadığı bir para için bu kadar bedel öder mi… Biz ödedik… Hâlâ da ödemeye devam ediyoruz. Biz millet olarak bu bedelleri öderken, ekonomiyi bu hâle getirenler ne bedel ödüyor? Temmuz ayında meclise gelecek bütçeyi göreceğiz beraber ne bedel ödüyorlar.
Bir millet ödediği vergilerin hesabını sormadıkça, bir millet vergilerin nereye gittiğini sorgulamadıkça, bu zulmü çekmeye mahkûmdur. Şimdi 1,5 sene önceye dönelim. Faiz artırımı için dil döktük uyardık, sonu felakettir, yapmayın dedik, dinlemediler. Eninde sonunda artacak bu faiz dediğimizde de, “biz görevdeyken bu faizler artmaz” dediler. İktidar mı değişti de bizim haberimiz yok!
Geçen faiz artışından bir gün önce millet dolar bozuyor, düşecek diye. Kimisi dolarda kalıyor risk aldım diyerek… Birisi faizler artacak oraya yatıracağım diyor. Resmen bütün millet kumar masasında gibi. Her yöne sınırsız tarife. Ya arkadaş bir devlet milletine bunu yaşatır mı?
Merkez bankalarının bir Para Piyasası Kurulu vardır. Açıklanacak faiz kararı için açıklama metni de bir o kadar önemli. Şimdi soruyorum size, 2 ay öncesine kadar “faize savaş açtık, faiz daha da düşecek” diyen PPK’nın 4 üyesi, hangi yüzle bu ay faiz artışının altına imza atıp, önümüzdeki aylar için de artık sinyalleri verdiler. Arkadaş sizin bir duruşunuz yok mu, diyecektim.. Ama baktım gerçekten yok.
Daha önce de söyledim yineliyorum. Başarılı olmasını çok istediğim halde Mehmet Şimşek’in görevde uzun süre kalacağına inanmıyorum. Bizlerin gördüğünü, yabancı fon da görüyor. Siz tahvil faizlerinin artacağının sinyallerini verdiğinizde, bu ayki düşük faizden parasını neden getirsin.
Eylül çok zor geçecek, ama ısrarla 3-0 mağlupken 90. dakikada oyuna giren futbolcudan mucize bekliyorlar…
Daha çok beklersiniz…