Çayın birleştirici gücü
Afrika sinemasının usta yönetmenlerinden Abderrahmane Sissako, son filmi “Siyah Çay (Black Tea)” ile farkını ortaya koyuyor. Sissako’nun kamerası, bu kez Çin’de bir çay evine misafir oluyor. Film, günlük hayatın sıradanlığında saklı derin anlamları ve insan ilişkilerinin karmaşık dokusunu çarpıcı bir sadelikle sunuyor.
“Siyah Çay”, çayın birleştirici gücüne odaklanıyor. Sissako, çayın buharında yükselen hikayeleri ve anıları perdeye taşıyor. Film, çayın insanların bir araya gelip, günün yorgunluğunu attığı, dertleştiği ve kahkahalar attığı bir ritüel olduğunu vurguluyor. Bu basit içeceğin arkasında yatan derin insanlık hikayelerini gözler önüne seriyor.
Nina Melo ve Han Chang’ın başrollerini paylaştığı filmde, Aya rolündeki Nina Melo, nikah günü aldatıldığını öğrenip nişanlısını terk ederek Çin'e gider ve Cai’nin sahibi olduğu bir çay dükkanında çalışmaya başlar. Aya, çayla ilgili her şeyi öğrenirken, Cai ile arasında güçlü bir bağ kurulur.
Yönetmenin kullandığı doğal ışık ve minimalist çekim teknikleri, filmi bir belgesel hissiyatıyla sarıp sarmalıyor. İnsanların içsel dünyalarına daldığı bu film, aslında hepimizin ortak arayışlarına da ayna tutuyor.
Film, çay evinin duvarları arasında saklı kalmış, her biri birer yaşam öyküsüne dönüşen anları yakalıyor. Burada, çayın demlenme süreci, insan ruhunun derinliklerine yapılan bir yolculuğa dönüşüyor. Her bir bardak çay, farklı bir karakterin dünyasına açılan bir kapı haline geliyor. Festival filmlerini sevenlerin mutlaka izlemesini tavsiye ederim.