Geçmişin izleri
Michel Franco’nun son filmi “Hatır (Memory)”, geçmişin izleriyle boğuşan iki yabancının kesişen hayatlarını anlatıyor. Film, 80. Venedik Film Festivali’nde Altın Aslan için yarıştı ve başrol oyuncusu Peter Sarsgaard’a En İyi Erkek Oyuncu ödülünü kazandırdı. Franco, bu filmde kendi sinemasına yönelik eleştirileri de göz önünde bulundurarak, daha şefkatli ve duyarlı bir anlatım tarzı benimsiyor.
Film, Sylvia (Jessica Chastain) isimli bir sosyal hizmet uzmanının, Saul (Peter Sarsgaard) isimli bir adamla kurduğu ilişkiyi takip ediyor. Sylvia, eski bir alkolik ve bekar bir anne olarak, kızıyla birlikte sakin bir hayat sürmeye çalışmaktadır. Ancak kendisi geçmişte yaşadığı travmatik bir olayın etkisindedir. Saul ise, erken bunama döneminden muzdarip bir sanatçıdır. Hafızası giderek zayıflayan Saul, Sylvia’ya karşı derin bir ilgi duymaktadır. Ancak bu ilgi, zaman zaman takıntı ve saplantı haline gelmektedir.
Franco, bu filmde, karakterlerinin psikolojik durumlarını, mesafeli ve nötr bir kamera açısıyla izlemeyi tercih ediyor. Filmde, diyaloglar oldukça az ve kısa. Bunun yerine, karakterlerin beden dilleri, bakışları ve hareketleri, onların duygu ve düşüncelerini yansıtıyor. Franco, bu şekilde, seyirciyi, karakterlerin iç dünyalarına girmeye ve onları yargılamadan anlamaya davet ediyor.
Filmde, geçmiş ve şimdi arasındaki bağlantılar, sık sık kırılmalar ve kopmalar yaşayan bir hafıza gibi, kesik kesik ve parçalı olarak sunuluyor. Filmdeki bazı sahneler, karakterlerin geçmişte yaşadıkları veya hayal ettikleri anları gösteriyor. Ancak bu sahneler, şimdiki zamanla bütünleşmiş bir şekilde, belirgin bir geçiş olmadan ekrana yansıyor. Bu da, seyircinin, karakterlerin hafızalarıyla birlikte, gerçeklik algısını sorgulamasına neden oluyor.
Filmde, Sylvia ve Saul arasındaki ilişki, hem birbirlerine şifa vermeye çalışan hem de birbirlerine zarar veren bir çelişki içinde ilerliyor. Sylvia, Saul’un hafıza kaybıyla mücadelesine yardımcı olmaya çalışırken, kendi geçmişini de yüzleşmek zorunda kalıyor. Saul ise, Sylvia’ya olan aşkını, onun hayatına müdahale ederek ve onu kontrol etmeye çalışarak gösteriyor. Bu da, Sylvia’nın travmasını tetikliyor ve onu korkutuyor. Film, bu ilişkinin sonucunu, seyircinin yorumuna bırakıyor.
“Hatır”, Michel Franco’nun, kendi sinemasının sınırlarını zorlayan ve seyircisine yeni bir bakış açısı sunan bir filmi. Yapım, geçmişin izlerinin, insanların hayatlarını nasıl etkilediğini ve onları nasıl şekillendirdiğini, duygusal ve psikolojik bir derinlikle anlatıyor. Aynı zamanda, hafıza, kimlik, güven ve aşk gibi temaları, etkileyici bir görsellikle işliyor. Franco, seyircisine, karakterlerine ve kendine karşı daha şefkatli ve duyarlı bir tutum sergiliyor.