Köpeklerin insan yaşamındaki yeri
Köpeklerin toplatılmasına dair tartışmalar gündemdeki yerimizi işgal ederken, sokak ve barınaktaki canlarımızı da himayemize alarak onlara sahip çıkmamız gerektiğini düşünüyorum.
Gelin bu tartışmalar sürerken, bir de köpeklerle yaşamanın nasıl olduğuna bakalım.
Bilim, insanlar ve köpekler arasındaki iletişime dair birçok araştırma yaptı ve köpek sahibi olmanın hormonlardan psikolojik sorunlara kadar birçok konuda etkili olduğunu ortaya koydu. Bir köpekle vakit geçirmek, sağlığınız için harikalar yaratabilir.
İşte bir köpeğe sahip olmanın bilimsel olarak desteklenen mükemmel faydaları…
Köpekler yalnızlık hissini azaltıyor.
İnsanlar yanınızda olmasa bile, köpekler size her zaman destek olabiliyor. Patili dostlar, koşulsuz sevgi, duygusal destek ve sosyal izolasyondan kurtulmaya yardımcı olan sürekli bir arkadaşlık sunuyorlar. Küçük bir Avustralya araştırması, köpek sahipliğinin yalnızlık hissini azalttığını ortaya koydu.
Human Animal Bond Research Institute tarafından yapılan ulusal bir anket, evcil hayvan sahipleri ve evcil hayvanı olmayan kişiler arasındaki farkları inceledi. Bu ankete katılanların yüzde 85'i, evcil hayvanlarla etkileşimin yalnızlığı azalttığını belirtti. Çoğu katılımcı, insan-evcil hayvan etkileşimlerinin sosyal izolasyona yardımcı olabileceği konusunda hemfikirdi.
Kalp sağlığımızı destekliyorlar.
Bir köpeğe sahip olmak, daha uzun yaşamamıza katkıda bulunabiliyor. 1950 ve 2019 yılları arasında yayınlanan çalışmaların kapsamlı bir incelemesi, köpek sahiplerinin daha düşük ölüm riskine sahip olduğunu gösterdi. Araştırmalar ayrıca köpek sahiplerinin daha düşük kan basıncına ve strese karşı daha iyi tepkilere sahip olduğunu ortaya koydu.
Sadece bir köpekle yaşamak bile sağlık üzerinde önemli bir fark yaratabilir. Daha önce koroner olaylar yaşayan kişilerde, köpek sahiplerinin ölüm riski daha düşüktü. Araştırmalar, insanlarla köpekler arasındaki bağın, kardiyovasküler sorunların ana nedeni olan stresi azalttığını gösterdi.
Stresimizi azaltmaya yardımcı oluyorlar.
Köpek arkadaşınız bize rahatlık sunabiliyor ve endişelerinizi hafifletebiliyor. Birden fazla çalışma, köpeklerin ve terapi köpeklerinin stres ve kaygıyı azaltmaya yardımcı olduğunu gösterdi.
Tanıdık bir köpeği sevmek bile kan basıncını düşürüyor, kalp atış hızını yavaşlatıyor, nefes almayı düzenler ve kas gerginliğini azaltıyor.
Washington Eyalet Üniversitesi'ndeki bilim insanları, bir köpeği sadece 10 dakika sevmenin bile önemli bir etkisi olabileceğini keşfettiler. Çalışmaya katılanların, önemli bir stres hormonu olan kortizol seviyelerinde belirgin bir azalma gözlemlendi.
Krizle başa çıkmamıza yardımcı oluyorlar.
Köpekler, kriz dönemlerinde psikolojik olarak toparlanmamıza destek olabilir.
Purdue Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi, PTSD (Travma Sonrası Stres Bozukluğu) yaşayan askeri gazilerin hizmet köpekleri olduğunda hem fizyolojik hem de psikolojik olarak daha iyi durumda olduklarını keşfetti. Hizmet köpeği olan gaziler, önemli ölçüde daha az TSSB semptomu gösterdi ve gelişmiş başa çıkma becerilerine sahipti.
Bizi hareket halinde olmaya teşvik ediyorlar.
Kaldırımlarda, patikalarda ve yürüyüş yollarında yapılan uzun yürüyüşler yapıyoruz. 2019 yılında İngiltere'de yapılan bir araştırma, köpek sahiplerinin günlük fiziksel aktivite yönergelerini karşılama olasılığının, köpek sahibi olmayanlara göre neredeyse dört kat daha fazla olduğunu ortaya koydu.
Köpek sahipleri, her hafta yaklaşık 300 dakikalarını köpekleriyle yürüyüş yaparak geçiriyor. Bu, köpek sahibi olmayan kişilere göre haftada 200 dakika daha fazla yürümek anlamına geliyor.
Sanal ortamda bile daha çekici hâle getiriyor.
Bir randevu arıyorsanız, bir köpek sahiplenmenin zamanı gelmiş olabilir. Köpeklerin varlığı, insanları daha sevimli ve çekici gösterebilir.
Başka bir çalışmada, katılımcılardan fotoğraflardaki kişileri derecelendirmeleri istendi ve insanların bir köpekle göründüklerinde daha mutlu ve rahat göründükleri ortaya çıktı.
Bizi daha sosyal bir hâle getiriyorlar.
Bir köpek arkadaşıyla yürümek, bizi daha ulaşılabilir kılıyor ve insanlara sohbet başlatmak için bir fırsat sunuyor. Örneğin, komşularınız veya köpek parkındaki yeni arkadaşlarınızla ne kadar sık konuştuğunuzu düşünün.
Tufts Üniversitesi'ndeki Cummings Veterinerlik Okulu'nda yapılan bir araştırma, bir evcil hayvana güçlü bir bağlılığı olan kişilerin insan ilişkilerinde ve topluluklarında daha bağlı hissettiklerini ortaya koydu.
Patili dostlar her zaman fazlasıyla sevimli.
Yavruların karşı konulmaz olmasının bir nedeni var: Köpeklerin yüz hatlarında bir "bebek şeması" bulunur. Bu “sosyal serbest bırakıcılar”, insanlarda doğuştan gelen bir bakıcı tepkisini tetikler.
Bir dahaki sefere o sevimli köpek videosunu izlemeyi bırakamadığınızda, bu büyük gözlerin ve sarkık kulakların bilimsel olarak çekici olduğunu unutmayın.
Bizi daha mutlu ediyorlar.
Sadece bir köpeğe bakmak bile moralinizi yükseltebiliyor. 2009'da Japonya'da yapılan bir araştırma, köpeğinizin gözlerinin içine bakmanın "aşk hormonu" olarak da bilinen oksitosin seviyenizi artırdığını buldu.
Köpek sahibi olmanın genel sağlık yararlarına ek olarak, doğal ruh hali artırıcı etkileri olduğu biliniyor.
2017'de yapılan bir araştırmaya göre, AIDS'li kişilerin evcil hayvan sahibi olmaları durumunda depresyona girme olasılıkları daha düşüktü.
Yaşlılara da birçok bakımdan yardımcı oluyorlar.
Köpeklerin yaşlılar üzerindeki etkilerini inceleyen araştırmalar olumlu sonuçlar ortaya koydu.
Bir çalışma, evcil hayvan terapisinin uzun süreli bakımda akıl sağlığı sorunu yaşayan kişilerin bilişsel işlevini geliştirdiğini buldu.
Başka bir araştırma, demanslı yaşlılarda ajite davranışlarda belirgin düşüşler ve gelişmiş sosyal etkileşimler gözlemlendi.
Dört ayaklı bir dost, özellikle zor zamanlarda sağladığı koşulsuz sevgi ve destekle insan hayatına önemli ölçüde gerekli diye düşünüyorum.